soL portal’da yayınlanan “Marmaray’da sızıntı videosu” Türkiye’nin gündemine oturdu. Konuyla ilgili hâlâ tatmin edici bir açıklama yapılmış değil. Halkın Marmaray’la ilgili tedirginliğinin nedeni, proje hakkında ortaya atılan ciddi iddialara yetkililerin ciddiyetsiz yaklaşımı.
(soL - Haber Merkezi) Tüm uyarılara ve eksikliklerine rağmen 29 Ekim’de büyük bir şov eşliğinde açılan Marmaray’la ilgili tartışmalar bitmiyor. Son olarak soL’un gündeme taşıdığı “Marmaray’daki su sızıntısı”, Türkiye’nin gündemine oturdu. TCDD alelacele, konuyla ilgili birbirini çelen iki açıklama yaptı. Tüm çabalarımıza rağmen sızıntı konusunda bundan sonra ne yapılacağına dair, yetkililerden görüş alamadık.
Çalışmaya başladığı günden bu yana eleştirilerin odağında olan Marmaray ile ilgili iddialar ise bitecek gibi değil. Yetkililerin tüm eleştiri ve uyarılara ciddiyetsizce verdikleri yanıtlar ise konuyla ilgili tedirginliği artırıyor.
İlk büyük vurdumduymazlık
Marmaray’ın denizin altındaki kısmının inşası sırasında, 2008 yılı Ocak ayında bir sorun yaşandı. 11 parçalı tüpün 7. parçası döşenirken, daha önce zemin etüdünde fark edilmeyen 7 cm’lik bir kaya, tüpün normalden 15 cm sapma yapmasına yol açtı.
Tüpü yapmakla sorumlu Japon firma, “böyle olmaz” diyerek uygunsuzluk raporu verdi. 7. parçanın sökülmesi, yumruk büyüklüğündeki kayanın temizlenip tekrar takılması gerekiyordu. Fakat Türk müteahhit firma maliyeti artırmamak için boş verdi, tünelin altını doldurdu ve oldubittiye getirdi.
Sorun Ulaştırma Bakan-lığı’na intikal ettiğinde, Bakanlık önce “sökün tekrar takın” dedi. Fakat firma “artık iş işten geçti” minvalinde bir yanıt verince, Bakanlık da olayı kabullendi.
Yaşanan bu aksaklıkla ilgili, Bakanlık kamuoyunu hiç bilgilendirmedi. 2008’deki bu olay, bu yıl basına yansıdı.
Kanla yemin anlatılsın
Marmaray’ın açılışını 29 Ekim’e yetiştirerek siyasi bir şova dönüştürmek için çaba sarf eden AKP’nin, çalışanlar üzerinde yarattığı basıncın en çarpıcı örneklerinden bir tanesi, Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Metin Tahan’ın açıklamaları oldu. Tahan, katıldığı bir televizyon programında, 29 Ekim’de Marmaray’ı açamadıkları takdirde Boğaz Köprüsü’nden atlayacaklarını yazdıkları bir kağıda kan ile imza attıklarını söyleyerek, herkesi dehşete düşürmüştü. Yaşanan bu olay, Marmaray’dan sorumlu kişilerin halkın güvenliğine karşı değil, AKP’nin siyasi şovuna karşı sorumluluk duyduklarını ortaya koydu.
Marmaray’ın açılışını 29 Ekim’e yetiştirerek siyasi bir şova dönüştürmek için çaba sarf eden AKP’nin, çalışanlar üzerinde yarattığı basıncın en çarpıcı örneklerinden bir tanesi, Ulaştırma Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Metin Tahan’ın açıklamaları oldu. Tahan, katıldığı bir televizyon programında, 29 Ekim’de Marmaray’ı açamadıkları takdirde Boğaz Köprüsü’nden atlayacaklarını yazdıkları bir kağıda kan ile imza attıklarını söyleyerek, herkesi dehşete düşürmüştü. Yaşanan bu olay, Marmaray’dan sorumlu kişilerin halkın güvenliğine karşı değil, AKP’nin siyasi şovuna karşı sorumluluk duyduklarını ortaya koydu.
Sorulara yanıt yok
Marmaray’ın açılması sonrasında birçok kurum ve kuruluş Marmaray’ı kullanmanın güvenli olmadığına yönelik açıklamalar yaptı. TMMOB Ulaştırma Bakanlığı’na ve Devlet Demir Yolları’na bir rapor göndererek Marmaray’ın neden kullanılmaması gerektiğini 11 maddede açıkladı ancak Bakanlık, konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
Marmaray’ın açılması sonrasında birçok kurum ve kuruluş Marmaray’ı kullanmanın güvenli olmadığına yönelik açıklamalar yaptı. TMMOB Ulaştırma Bakanlığı’na ve Devlet Demir Yolları’na bir rapor göndererek Marmaray’ın neden kullanılmaması gerektiğini 11 maddede açıkladı ancak Bakanlık, konuyla ilgili bir açıklama yapmadı.
Marmaray’ın birçok eksiği ile birlikte insanların canını tehlikeye atmak pahasına açıldığı biliniyor. Öyle ki, böylesi önemli bir projenin güvenlik sertifikası dahi bulunmadığı basına yansıdı. Yeterli test sürüşleri yapılmadığı için bu konuda uzman kuruluş olan Alman firması TUV-SUD’un güvenlik sertifikası vermediği iddia ediliyor. Konuyla ilgili iki tane soru önergesi verilmesine rağmen, yanıt alınamadı.
Marmaray projesi, Gebze’den Halkalı’ya kadar bütün bir projeydi. AKP, projenin sadece bir kısmını, gerekli hazırlıklar olmaksızın açtı. 29 Ekim’den önce uzmanlar ve milletvekilleri sayısız soru sordu fakat hükümet hiçbirine tatmin edici bir yanıt vermedi.
Gezi'cileri suçladılar
Marmaray trenlerinin daha ilk günlerden arıza yapması herkesi tedirgin etti. Trenin tünelde arıza yapması nedeniyle yolcular yürümek zorunda kaldılar. Alelacele rezilliği kapatma çabasına giren AKP’lilerden hem çelişkili hem de komik açıklamalar geldi. Arıza önce aşırı kapasite kullanımına bağlandı, sonra da Gezi eylemcilerinin imdat frenini çektiği öne sürüldü. Ancak yine arızaların nedenine ilişkin ciddi bir yanıt verilmedi.
Marmaray trenlerinin daha ilk günlerden arıza yapması herkesi tedirgin etti. Trenin tünelde arıza yapması nedeniyle yolcular yürümek zorunda kaldılar. Alelacele rezilliği kapatma çabasına giren AKP’lilerden hem çelişkili hem de komik açıklamalar geldi. Arıza önce aşırı kapasite kullanımına bağlandı, sonra da Gezi eylemcilerinin imdat frenini çektiği öne sürüldü. Ancak yine arızaların nedenine ilişkin ciddi bir yanıt verilmedi.
Sızıntı sonrası lakaytlık
Marmaray’daki son skandal ise soL portal’da yayınlanan video oldu. Videoda Marmaray tünellerinde iki noktadan su sızdığı görülüyor. Haberin yayınlanmasını ardından Tüm Türkiye’nin gündemine oturan skandalla ilgili, TCDD ardı ardına iki açıklama yaptı.
Marmaray’daki son skandal ise soL portal’da yayınlanan video oldu. Videoda Marmaray tünellerinde iki noktadan su sızdığı görülüyor. Haberin yayınlanmasını ardından Tüm Türkiye’nin gündemine oturan skandalla ilgili, TCDD ardı ardına iki açıklama yaptı.
TCDD tarafından yapılan ilk açıklamada “Herhangi bir şekilde sistemde su sızıntısı söz konusu değildir” denmesine rağmen, bir süre sonra yapılan ikinci açıklamada “Görüntülerin Sirkeci istasyon bölgesindeki tünel inşası dönemine ait olduğu, mevcut durumla bir ilintisi bulunmadığı belirtilmiştir. Görüntülerin iddia edildiği gibi batırma tüp elemanlarıyla bir ilgisi yoktur” denerek ilk açıklama yalanlandı ve sızıntı kabul edilmek zorunda kalındı.
TCDD’den, iki açıklama arasındaki çelişkiye ve bundan sonra bu görüntülerle ilgili ne yapılacağına dair sorularımıza yanıt alamadık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder