Kemal Yılmaz 06/07/2013 Sendika Org
“Mısır” denince; eski sinema filmlerinde, yoksul bir gencin Mısırdaki büyük dedesinden kalan mirasla birden zengin olup kendini beğenmeyen sevdiği kızın babasına nasıl kasım kasım kasıldığı gelirdi aklıma. Şimdiki filmlere pek konu olmadığına göre orada bir şey kalmamış anlaşılan.
Birkaç gündür Sisi-Mursi gelgitleri yaşanıyor ya, bizimkilerin torunlarına kalsın diye oralara yeniden yatırım yaptıklarını anladım.
Yandaş televizyonların sabahlara kadar canlı yayın yapmaları, akıl danelerin duruma bir çare bulmak için yatsı namazını dahi unutmaları neye delalet ediyor ki? Şimdi sabah ezanı okundu vallahi ona da gitmediler. Canlı yayınlarda vıdı vıdı konuşuyorlar. Günah ki ne günah. Sorsan “darül harp”(*) deyip işin içinden çıkarlar.
Mısır’da televizyonlar ve yayın organları Mursi yandaşlarının eylemlerini hiç vermiyorlarmış.
Piramit belgeseli mi gösteriyorlar acaba? Penguen olmadığına göre.
Günlerce estirdiğiniz devlet terörüne karşı kılını kıpırdatmayan yandaş sendikalarınız, çekirdek kadrolarınız dökülüverdi Mısır Büyükelçiliği’nin önüne.
Bu kadar ikiyüzlü, bu kadar “kendine Müslüman” bir kitleyi kim yaratabilir?
Bir de kızıyorsunuz; “solcular, demokratlar neredeler, neden seslerini çıkarmıyorlar” diye.
Utanmasanız faşist darbenin sorumluluğunu da bu ülkenin devrimci, demokratlarına yükleyeceksiniz.
Başbakan darbecilere diyor ki ; “Yargı benim, asker benim, medya benim diyerek istediğinizi yapamazsınız. Demokrasi var, seçilmiş bir cumhurbaşkanı var.”
Hakikaten mi? Sana çok benzemiyor mu bu darbeciler.
Senin ülkende bu saydıkların kimin?
“Bir anda öyle 300-500 kişiyi içeri atılmaz ki”, “Darbe nasıl olursa olsun darbedir ve kabul edilemez” diyorsunuz.
Vay vay benim Ortadoğu ve Balkanların ve hatta Afrika’nın en demokrat kahramanıma!
Bir anda kaç bin kişiyi KCK’lı diye içeri attındı? Çuvala benzettiğiniz Ergenekon ve bilmem ne davaları ile kaç kişiyi bir anda tıkıştırıverdiniz?
Şu Gezi isyanlarında kaç bin gaz fişeği attınız halkın üstüne? Barışçıl bir eylem yapan göstericiyi öldüren polise kaç maaş ikramiye verdiniz?
“Bu kadar insanı öldüren ve yaralayan darbeciler hesabını veremezlermiş”
Sen Roboski’de öldürdüklerinin hesabını verdin mi?
Sen değil miydin? “Şu kuvvetler ayrılığı var ya, başımın belası” diyen. Kankan da öyle yapmaya kalktı.
Siz değil misiniz adım adım şeriat ören. Sizinkiler de öyle yapmaya kalktı.
Siz değil misiniz %34 oyla parlamentonun %68’ine konup demokrasicilik oynayan. Sonrada “Efendim seçim barajını ben koymadım ki kaldırayım” diyen.
Hacı da öyle yapmak istedi. Bir farkla.
Siz parçalayıp yutma becerisini gösterdiniz. Sizinkiler birden yutmak istedi.
Sen ufak ufak ele geçirdin her şeyi. Mursi’de sizden aldığı akılla devrim çalmaya kalktı. Beceremedi. Çünkü orada hırsız çok.
Hırsızlar çalmayı iyi biliyorlar lakin bölüşmeyi beceremiyorlar. Tüm kavgalar da buradan çıkıyor.
Tutturmuşsunuz bir demokrasi ve sandık mavalı okuyup duruyorsunuz.
Çünkü bu işinize gelmiyor. Demokrasi sizin için gerektiğinde binilecek, iş bitince de inilecek bir tren. Ne anlamaya ne de anlamaya çalışmaya niyetiniz var.
Başbağlar katliamından söz ediyorsun ama Sivas’ta yakılanlardan ve yakanlardan tek kelime etmiyorsun.
Failleri ve nerdeyse bütün avukatlarını milletvekili yapmayı demokrasi zannediyorsun. Öyle mi?
Özel yasalarla insanları domuz bağıyla öldüren katilleri salıvermeyi de iyi biliyorsun.
Demokrasiyi 4-5 yılda bir tiran seçmek sanıyorsun.
Sadece bizim memlekette değil bütün dünyada karakteriniz aynı. Kimse yemiyor artık bu numaraları.
Emperyalizm kaçıracağını anladığı trenin son vagonuna atlar. Mısır’da da tam tren kaçmak üzereyken generallerine emir verdi. Onlar da son vagona atladılar. Zaten darbe dediğiniz de böyle bir şeydir.
Telaşınıza bakılırsa Mısır’da da derdiniz son vagona öteki hırsızlarla birlikte atlamaktır. Ama tüm hırsızlar o vagonlardan er ya da geç tek tek atılacaktır.
Bu ülkenin namuslu temiz insanları ne darbecilerden yana olur ne de diktatör adayı Mursicilerden.
İki musibetten birini seçmek sizin demokrasi anlayışınız.
Postalla takunya arasına sıkıştıracağınızı sanıyorsanız “hadi başka kapıya” derler adama.
Bizdeki tren de çok hızlı. Dikkat edin bir yerinize bir şey olmasın.
“Van münit” derler adama.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder