Darbe davalarını ‘gerekli bir süreç’ olarak değerlendiren Jagland ancak davaların Avrupa standartlarında yürütülmesinin çok önemli olduğuna, bu konuda endişelerin ortaya çıktığına işaret etti.
Mülakatta öne çıkan başlıklar şöyle:
TÜRKİYE’Yİ KAYBETMEK BÜYÜK HATA OLUR
Türkiye artık hem Avrupa’da hem de dünyada mühim bir oyuncu. AB reformları olmasaydı, Türkiye hem siyasi reformları hem de iktisadi büyümeyi gerçekleştiremezdi. Bugün artık Türkiye’nin ekonomik gücü de hesaba katılmalı.
ŞANGAY CİDDİYSE ENDİŞELENMELİYİZ
Zannediyorum AB’ye bir mesaj bu. ‘Eğer AB yolu kilitlendiyse başka yollar var’ mesajı. Türkiye’nin Avrupa’yı terk edeceğine inanmıyorum. Türkiye gibi büyük bir ülke sadece bir yöne bağımlı kalmanın doğru olmayacağını bilecek kadar akıllı. Erdoğan nihayetinde bir siyasetçi, AB’ye ‘tamamıyla size bağımlı değiliz’ mesajı vermek istemiş olabilir. Ancak bu teklif Türkiye’nin Avrupa’dan uzaklaşması manasına gelirse, beni çok endişelendirir. AB’yi de ayrıca endişelendirmeli. Türkiye’nin AB üyeliğini her zaman destekledim. Türkiye’yi kaybedersek AB’nin büyük hata yapacağını düşünüyorum. ‘Türkiye Avrupa ailesine ait değil’ dersek de büyük hata yaparız. Evet sorunlar var ama Türkiye’ye ‘buraya ait değilsin mesajı vermeyin’. Nobel konuşmamda bu mesajı vermek istedim.
PROVOKASYONLARA DİKKAT ETMEK LAZIM
PKK ile yürütülen müzakerelerin kamuoyu ile paylaşılması akıllıca. Kürtler de dahil olmak üzere geniş toplum kesimlerinin artık sorunun çözümünden yana tavır aldığını düşünüyorum. Bu tür süreçlerde dikkatli olmak lazım. Şiddetten beslenen aşırı unsurlar bu tür süreçleri her zaman sabote ederler. Filistin’de, Sri Lanka’da böyle oldu. Burada da 40 yıldır devam eden bir çatışmadan bahsediyoruz. Türkiye Paris’tekine benzer provokasyonlara karşı dikkatli olmalı. Paris’teki cinayetlerin müzakereleri etkilememesine sevindim.
GÜLER’İN SÖZLERİ KABUL EDİLEMEZ, KILIÇDAROĞLU DESTEKLENMELİ
CHP’nin bu süreci desteklemesi çok olumlu. CHP eskiden çok milliyetçi ve saldırgan bir partiydi. Bu müzakerelerin geniş toplum kesimlerinden destek alması mühim. CHP’nin desteği olmadan bu müzakereleri yürütmek çok zor olurdu. Güler’in sözlerini kabul edilemez buluyorum. Bu tür siyasetçileri Avrupa’nın farklı ülkelerinde de görmek mümkün. Etrafta bu tür çılgın insanlardan çok var. Bu tür insanların kuvvetlenmesine ve süreçte etkili hale gelmelerine engel olmak lazım. Ben Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum. Bu siyasetin hem partisi hem de ülkesi için iyi olduğunu düşünüyorum.
BASIN HÜRRİYETİNDE SORUNLAR VAR AMA ÇİN’LE MUKAYESE APTALLIK
Son dönemde çok sayıda gazeteci hapse atıldı. Bu tabii ki kötüye gidiş. Ancak aynı zamanda hükümette bu kötü gidişatı durduracak bir irade de var. Bir yandan terörle mücadele kanunu gibi mevzuatı değiştirirken bir yandan da hakim ve savcıların eğitilmesi gerekiyor. Hakim ve savcılar eğitim için artık AİHM’ye geliyorlar, bu olumlu. Türkiye’nin bu alanda Çin’le mukayese edilmesi tamamen aptallık. Sorunlar var ama tabii ki Çin seviyesinde değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder